Monie, her zaman talihsiz olaylarla karşılaşan şanssız bir maymundu. Ağaçtan ağaca sallanırken bazen bir sonraki ağaç dalına tutunmayı kaçırır ve düşerdi. Ya da susuzluğunu gidermek için nehre yaklaşırken sık sık ayağı takılıp suya düşerdi.

Bu her gerçekleştiğinde, Monie üzülür ve kendisi dışındaki her şeyi suçlardı. Zamanla küskün, öfkeli bir maymuna dönüştü.

Bir gün, Monie açlıktan kalktı ve yiyecek aramak için ağaç evinden dışarı çıktı.

Bir meyve çiftliğinin yanına geldiğinde, yerde başıboş duran kocaman bir meyve sepeti gördü. Çiftlikten biraz meyve çalmak isterken kimsenin gelip gelmediğini görmek için etrafına bakındı.

“Kıyı temiz görünüyordu. O lezzetli meyvelerin tadına bakmak için içeri gireyim. Sırıttı. Monie çiftliğe gizlice girmek için tahta çitin içinden tırmanmaya çalıştı. Ancak şanssız maymun dikkatsizdi ve büyük bir “Güm” sesiyle yere düştü.

Yüksek sesli gürültü, sahibi tavşan Rollie'nin dikkatini çekti. Rollie davetsiz misafir konusunda herkesi uyarmak için alarm verdi.

Çiftlik hayvanları hemen toplandı. Tavuk çiftlikten dışarı fırladı, ördek yakındaki göletten çıktı ve ürkek fare hızla çiftlik evinin içine saklandı.

Rollie sopasını aldı ve Monie'nin peşinden koşmaya başladı. "Yiyecek istiyorsan, onun için çalışmalısın, onları çalmamalısın!" diye bağırdı kızgın Rollie. Monie, Rollie'yi uzaktan gördü ve aceleyle uzaklaştı. Çiftlik hayvanları arkalarından bağırmaya devam ettiler, “Bir daha gelmeye cesaret etme! Bir dahaki sefere kaçmak için bu kadar şanslı olmayacaksın!”

Monie ağaç evine kaçmayı başardı. Kötü şansı olmasa bile meyveleri almaya bu kadar yakın olması onu çileden çıkarmıştı. Yatağına çökerek, tadabileceği tüm etli meyveleri düşünmeye devam etti. Ağzının salyası akmaya başladı ve midesi daha da gürültülü bir şekilde guruldadı. Tam o sırada tatlı bir vanilya aroması dikkatini çekti. Enfes kokuyla derin bir nefes aldı. “Kurabiye kokusu! Birisi onları pişiriyor!” diye düşündü.